Yapay zekâ, günümüzün ve geleceğin en önemli bilim ve teknoloji alanlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Geçmişi 1950’li yıllara kadar uzansa da son 10 yılda hızla hayatımızın bir parçası haline gelmeye başladı. Akıllı telefonlarımızdan günlük etkileşimde bulunduğumuz cihazlara ve iş süreçlerinde kullandığımız veri odaklı yazılımlara kadar pek çok alanda yapay zeka gücünden faydalanıyoruz. Yapay zeka sadece robotlar gibi donanımsal sistemlere değil, aynı zamanda zeki çözümler içeren yazılımlara da dayanabilir. Bu teknolojinin yükselişi o kadar hızlı oldu ki neredeyse yapay zekanın başarılı çözümler üretmediği bir alan kalmadı.

Mühendislik, tıp, eğitim, ekonomi, edebiyat, sanat gibi farklı alanlarda yapay zeka uygulamalarını görüyoruz. Bilgisayar teknolojisinin ilerlemesiyle birlikte siber güvenlik alanı da gelişiyor. Siber saldırı ve savunma yöntemleri sürekli değişiyor ve geleceğin bilim alanlarından biri olan yapay zekânın bu değişimde aktif rol oynayacağı açıkça görülüyor. Günümüzde siber savaş ve siber terör gibi kavramlar sıkça kullanılır hale geldi ve devletler düzeyinde bu konuda önlemler tartışılıyor.

Ancak yapay zeka, sadece siber savaşların yerini almakla kalmıyor. Yapay zeka tabanlı bir siber savaşın nasıl olabileceğini ve zeki sistemlerin siber saldırı ve savunma süreçlerinde nasıl rol alabileceğini de düşünmemiz gerekiyor. Ayrıca, öngörülerimizin mevcut yapay zeka gelişmeleri ve muhtemel ilerlemelerle uyumlu bir şekilde ortaya konulması da son derece önemli.

Yapay zeka, geçmişten geleceğe teknolojik dönüşümün en önemli unsurlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu teknoloji, hayatımızı büyük ölçüde etkilemeye devam edecek ve gelişmelerle birlikte daha da önem kazanacak.